Yayınlanma Tarihi Logosu Yayınlanma Tarihi: 29.01.2021
Okuma Süresi Logosu Okuma Süresi: 4 dakika
​Nüfusun hızla artması ve bununla birlikte gıda maddeleriyle diğer ürünlere olan talebin çoğalması, sanayileşmeyi önlenemez derecede büyütüyor. Sanayileşmenin ve şehir hayatının etkisiyle elektrik, su ve fosil yakıt kullanım oranlarında da ciddi düzeyde artışlar meydana geliyor. Kontrolsüzce kullanılan bu maddeler ise gezegene ve tüm canlılara zarar veriyor. 

İşte, tam da bu durum nedeniyle küresel iklim değişikliği yani “küresel ısınma” ve “küresel su sorunu” gibi kavramlarla karşı karşıyayız. Üstelik bu iki durum birbiriyle bağlantılı. Biz de dünyanın karşı karşıya olduğu bu iki sorunu daha yakından tanımamızın zamanı geldi diye düşünüyoruz. O halde, ilk olarak “Küresel ısınma nedir?” sorusu ile başlayalım.

Küresel Isınma Nedir? Dünyamızı Nasıl Etkiliyor?


Küresel ısınma, atmosfere salınan gazların neden olduğu düşünülen sera etkisi ile dünyada ölçülen ortalama sıcaklıklarda görülen artıştır. Kara, su ve havada görülen bu ısı artışı, güneş ışınlarını atmosfere hapsederek küresel iklim değişikliğini tetikliyor. İklim değişikliği ise beraberinde yağışlarda dengesizlik meydana getiriyor ve kuraklık, çölleşme, su baskınları, tayfunlar ya da doğa olaylarındaki artışlarla kendini gösteriyor.

Karbondioksit ve metan gibi gazlarla su buharının yerküreyi fazlaca ısıtması; buzulların erimesi, fırtına, sel hasarlarının artması ya da kuraklık gibi sorunları daha fazla karşımıza çıkarıyor. Bu durumla bağlantılı olarak da dünya üzerindeki su kaynakları tehlikeye giriyor ve küresel su sorunu baş göstermeye başlıyor. Peki, küresel su sorunu hangi seviyede? 

kuresel-su

Küresel Su Sorunu Nedir?


Suyun bizim için ne kadar önemli olduğu çok açık. Temizlikten beslenmeye ve üretime her şey için su kaynağı gerekiyor. Peki, dünya üzerindeki 1.4 milyar km³’lük su rezervinin sadece %1’nin kullanıma uygun olduğunu biliyor musunuz? Oysa su kaynakları ne kadar bol görünüyor gözümüze, değil mi! Küresel ısınmanın etkilerinden biri olarak dünyadaki tatlı su rezervlerinin yaklaşık %25’inin kaybedileceği gerçeğini de unutmazsak dünyamızı bu konuda pek de iç açıcı bir gelecek beklemiyor diyebiliriz. 

2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyara ulaşması bekleniyor. Yapılan araştırmalar ise mevcut su rezervinin dünya nüfusunun ihtiyacını karşılamaya yeterli olmayacağını öngörüyor. Üstelik mevcut durumda bile yaklaşık 1 milyar insan yeterli içme suyundan yoksun olarak yaşıyor. 2,3 milyar kişi sağlıklı suya ulaşamıyor ve yılda 7 milyon kişi suyla alakalı hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde içme suyu dışında kullanılabilir su düzeyinin azalmasıyla da bu durum ne yazık ki daha tehlikeli bir boyuta ulaşacak. Peki, kullanılabilir su tam olarak neyi ifade ediyor? 

Kullanılabilir Su Nedir?


Kullandığımız sular, içilebilir ve kullanılabilir olarak iki kategoriye ayrılır. İçme suyu direkt olarak insan bedenine nüfuz eden ve insan sağlığını tehlikeye atmayan su olarak bilinir. Kullanılabilir su ise insana dolaylı olarak temas eden sudur. Yani evsel amaçlar, gıda imalatı ya da tarım faaliyetleri için kullanılır. Küresel sıcaklığın artmasıyla da kullanılabilir suyun miktarı ve kalitesi azalıyor. 

Tüm dünya, küresel ısınmanın, gezegendeki su kaynaklarının üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak adına çok daha bilinçli bir şekilde davranmakla yükümlü. Mesela ülkeler su sıkıntısına karşı etkili önlemler almak için; 

Atık su arıtma konusunda daha fazla çalışma yapabilir.
Bireylerin daha az su tüketimi yapması için bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık verebilir.
Su borularındaki sızıntıları önlemek için çalışmalara başlayabilir.- Nüfus artış hızını kontrol altına almayı deneyebilir. 
Su depolamak adına rezervuar inşaatlarına daha fazla yatırım yapabilir. 

Bu önlemlerin yanında günlük hayatta neler yapılabileceğini merak ediyorsanız “Daha Bilinçli Olma Yolunda: Su Tasarrufu Nasıl Yapılır?” yazısını okuyabilirsiniz. 

Gezegenimizdeki doğal kaynakların ihtiyaç fazlası dışında kullanılmaması gerektiği çok açık. Gelecekte sıkıntı yaşamamak adına yeni önlemlerin alınması da şart. Siz de gezegenimizin geleceği için bir şeyler yapmak istiyorsanız Maximum TEMA Kart​i le doğal varlıkların ve çevrenin korunmasına katkıda bulunabilirsiniz. Çünkü Maximum TEMA Kart, her alışverişte TEMA Vakfı’nın çevre için verdiği mücadeleye ortak olmanızı sağlıyor. Böylece avantajlı bir şekilde alışverişlerinizi yaparken aynı zamanda ağaçlandırma çalışmalarına da destek olabilirsiniz. 

Unutmayın, her şey bir ağacı korumakla başlar!





Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye İş Bankası A.Ş. herhangi bir surette sorumlu değildir.