Yayınlanma Tarihi Logosu Yayınlanma Tarihi: 30.04.2020
Okuma Süresi Logosu Okuma Süresi: 4 dakika

​Kadınların çalışma hayatı, geçmişten günümüze geleneksel kalıplar ve değerler engeli ile karşılaştı. Kadınların çalışma hayatında olmasına karşı önyargı günümüzde tam olarak bitmese de eski yıllara oranla azalan bir eğilimde. Günümüzde bu konuda, kadını destekleyen ve teşvik eden hukuki düzenlemeler yapılıyor.  Peki toplumun da yasanın da kadını yeterince desteklemediği dönemlerde mesleğinde öncü olma cesaretini gösteren kadınlarımızı biliyor musunuz?

İş Bankası blog olarak, cesaretlerine ve iş aşklarına hayranlık duyduğumuz Türkiye’deki mesleğinde öncü kadınlardan bir derleme hazırladık. 

İlk Kadın Gazeteci: Selma Rıza (1897)


1872 yılında İstanbul’da 7 çocuklu bir ailenin en küçük kızı olarak dünyaya gelen Selma Rıza, o dönemin koşulları yüzünden eğitimini evde tamamladı. 
Eğitiminde çok büyük katkısı olan ağabeyi Ahmet Rıza Paris’te yaşıyordu. Selma Hanım ailesine ve dostlarına haber vermeden İstanbul’dan Paris’e ağabeyinin yanına kaçtı. Burada üniversite eğitimine devam etti.

Paris’te gazetede çalışmaya başlayan Sema Rıza, ilk Türk kadın gazeteci ve İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin tek kadın üyesi oldu.

10 yıl süren Paris macerasının ardından yurda döndü ve İstanbul'da da Hanımlara Mahsus Gazete ve Kadınlar Dünyası gibi önemli kadın dergilerinde yazmaya devam etti.

İlk Kadın Tiyatro Oyuncusu: Afife Jale (1919)


Kadıköy’de orta halli bir ailenin kızı olan Afife, tiyatroyu çok seviyor ve sahnelerde olmak istiyordu. Ancak 1910’lu yılların sanat ortamı bunun için pek de elverişli değildi. Afife bu dönemde Darülbedayi’nin açtığı sınava girdi ve sınavı kazandı. Afife, okulu bitirdikten sonra tiyatroda stajyerlik yapıyor ve her oyuncunun repliklerini ezberliyordu. 1919 tarihinde, Hüseyin Suat'ın "Yamalar" adlı oyununun başrol oyuncusu Eliza Benemenciyan'ın Paris'e gitmesi gerekti ve acil oyuncu arayışı başladı. Afife böylece yıllardır beklediği sahne ile buluştu. Asıl ismi Afife olan sanatçı, bu oyunda "Jale" takma ismini kullandı ve daha sonraları Afife Jale adıyla anıldı. O dönemde yayınlanan bir bildiri ile Müslüman kadınların sadece kadınlara özel matinelerde sahneye çıkmasına izin verildi. 1923'te Atatürk'ün emriyle Müslüman Türk kadınları sahneye çıkabilmeye başladı ve böylece Afife, sahneye çıkan ilk Türk Müslüman kadın oyuncu oldu

İlk Kadın Doktor: Safiye Ali (1923)


Osmanlı döneminde çeşitli hizmetleriyle tanınmış bir ailenin kızı olan Safiye Ali, o dönemin maddi imkanları yetersiz olsa da eğitim için Almanya’ya gönderilmiştir ve okulu bittiğinde Türkiye’ye geri gelerek ülkemizin ilk kadın doktoru olmuştur.
Haziran 1923'te Türkiye'nin ilk kadın doktoru olarak icazetnamesini alan Safiye Ali, eşi ile muayenehane açtı. İlk zamanlar tanınmadığından muayenehanesine fazla gelen olmadı. Hastalardan bazıları ise, kadın olduğu gerekçesi ile daha az para ödemek istedi.

Kadın olarak çalışma hayatında büyük mücadele eden ve ilk Türk kadın doktor olmakla yetinmeyen Safiye Ali,  aynı zamanda sıkı bir kadın hakları savunucusuydu.

İlk Kadın Avukat: Süreyya Ağaoğlu (1925)


Yıl: 1925. Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra adliye koridorlarında koşuşturmak, adaleti sağlamak ve hukuku savunmak isteyen bir kadın var. Ülkenin savaş döneminden yeni yeni çıktığı, birçok yeni atılımın planlandığı ve yeni bir rejimin ilan edildiği o günlerde Süreyya Ağaoğlu, Hukuk Fakültesi’ne başvurdu. Yanında iki kız arkadaşını daha getirerek fakülteye kayıt olmalarına öncülük eden Süreyya Hanım, 1925 yılında fakülteden mezun olduktan hemen sonra çalışma hayatına atıldı ve hayatının sonuna kadar mesleğini yaptı.

İlk Kadın Opera Sanatçısı: Semiha Berksoy (1934)


Ressam anne ve şair babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Semiha Berksoy’un sanat aşkı daha ilkokuldayken kendini belli ediyordu. İlkokulda kendi hikayesini resimleyen, opera ve şiirler seslendiren Berksoy, ortaokulu birinci olarak bitirdi ve ardından konservatuvar eğitimi aldı. Sonrasında devlet bursu ile Almanya’da opera eğitimi alan sanatçı, eğitimini burada da birincilikle tamamladı. İlk defa 1934’te Almanya ve Portekiz'de sahneye çıktı. 

Berksoy, 19 Haziran 1934'de Ahmed Adnan Saygun'un bestelediği ilk Türk opera temsili olan "Özsoy" adlı eserde "Ayşim" rolünü oynadı ve Atatürk'ün de beğenisini kazandı.

İlk Kadın Savaş Pilotu: Sabiha Gökçen (1937)


1913 yılında Bursa’da doğan Sabiha Gökçen, anne ve babasının ölümünün ardından, Bursa’yı ziyarete gelen Atatürk tarafından evlat edinildi. İlkokulu Çankaya’da, liseyi İstanbul Üsküdar Kız Koleji’nde okuyan Gökçen, 1935'te Türk Hava Kurumu'nun Türk Kuşu Sivil Havacılık Okulu'na girdi ve yüksek planörcülük eğitimini Kırım Rusya’da aldı.

1953 ve 1959'da davet üzerine ABD'ye giden Sabiha Gökçen, Türk toplumu ve Türk kadınını tanıttı.

1996'da Amerikan Hava Kurmay Koleji'nin mezuniyet töreni için düzenlenen Kartallar Toplantısı'nın onur konuğu olarak katıldığı Maxwell Hava Üssü'ndeki törende "Dünya Tarihine adını yazdıran 20 Havacıdan biri" seçildi. Gökçen bu ödüle layık görülen ilk ve tek kadın havacıdır.

İlk Kadın Arkeolog: Jale İnan (1943)


1914 yılında doğan Jale İnan’ın babası Aziz Ogan, Türkiye’nin ilk arkeologlarındandır. Jale İnan da babasının izinden giderek Berlin ve Münih Üniversitelerinde arkeoloji bölümünü bitirmiş ve 1943’te Türkiye'ye dönmüştür.

Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu olan İnan, uzun yıllar devam eden programlı kazılarla Perge ve Side antik kentlerinin gün ışığına çıkarılmasına emek vermiş; çıkarılan eserlerin sergilenmesi için Antalya ve Side müzelerinin kurulmasını sağlamıştır.
 

Türkiye’nin İlk Kadın Banka Şube Müdürü: İclal Rıza Ersin (1953)


Türkiye’de ekonomik sahada birçok ilke imza atmış değerli kadınlarımızdan biri olan İclal Hanım,  Türkiye’nin ilk kadın muhasebecisi, ilk kadın banka müdürü, ilk kadın ekonomi doktorudur.
Türkiye İş Bankası’nda muhasebeci olarak göreve başlayan İclal Ersin, Celal Bayar tarafından Atatürk’e ilk kadın muhasebeci olarak tanıtıldı. Atatürk’ün dikkatini fazlasıyla çekmiş olan İclal Hanım, yurtdışı eğitimine gönderildi. Doktorasını tamamlayıp yurda döndükten sonra da Türkiye İş Bankası’nda çalışmaya devam etti. İş Bankası 1953 yılında bir ilke imza attı ve İclal Hanım’ı Nişantaşı Şubesi’ne banka müdürü olarak atandı. Böylece İclal Rıza Esin ilk kadın banka şube müdürü oldu.

"Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye İş Bankası A.Ş. herhangi bir surette sorumlu değildir.​​"