Yayınlanma Tarihi Logosu Yayınlanma Tarihi: 21.11.2024
Okuma Süresi Logosu Okuma Süresi: 3 dakika

Tarımın Yeniden Yapılandığı Yolculuk:Seracılık

Sera, iklimle ilgili çevre koşullarına tamamen veya kısmen bağlı kalmadan; gerektiğinde sıcaklık, bağıl nem, ışınım, karbondioksit ve hava hareketini kontrol altında tutarak bitkilerin büyümesi ve gelişmesi için en uygun koşulları sağlayan, çeşitli kültür bitkileriyle ve bunların tohum, fide, fidanlarını üretmek amacıyla cam, plastik,vb. ışık geçirgen bir örtü malzemesiyle kaplanan yapılardır.1970’li ve 1980’li yıllarda ekolojik koşulların uygun olduğu bölgelerde yayılmaya başlamıştır. 1990’lı yıllarda sera yatırımlarına ve serada yetiştiriciliğe uygulanan kaynak kullanımı ile destekleme fonu teşviği de alan artışında önemli katkı sağlamıştır.

Seracılık Sektörünün Mevcut Durumu

Seracılık, tarım sektöründe hızlı büyüyen bir alt sektör olarak dikkat çekmektedir. Özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde yoğunlaşan seracılık faaliyetleri, ülkemizin sebze ve meyve üretiminde önemli bir rol oynamaktadır. Modern seracılık tekniklerinin kullanılması ve teknolojik gelişmelerin takip edilmesi,verimliliği artırırken, ürün kalitesini de iyileştirmektedir.Türkiye’de toprak varlığı ve verimliliği dikkate alındığında seracılık; işsizliği azaltan, birim alandan daha fazla ürün alınmasını sağlayan ve kırsal alanda tarımsal faaliyetleri daha fazla gelir getirici hale getiren, bu şekliyle de kırdan kente göçün (ekonomik nedenli) akış hızını düşüren önemli etmenlerden biridir.

Türkiye’de seracılığın genel özellikleri kısaca;
 ​​
 Ekolojiden yararlanılması (mikro-klima alanlar),
 Büyük pazarların yakınında gelişme göstermesi,
Turfanda ürün yetiştiriciliği yapılması,
 Seracılığın küçük aile işletmeleri şeklinde yapılması,
 Cam ve plastik seraların yaygın olmasıdır.

​  
 
                                                                                      Niteliklerine Göre Örtü Altı Tarım Alanları, 2022-2023 (Dekar)
Yıl
Toplam
Cam Sera

Plastik Sera


Yüksel Tünel


Alçak Tünel

2022
810 881
59 663
​471 284
​110 426
​169 538
2023
764 206
55 312
​448 510 
​117 743
​142 642
                                                           Kaynak: TÜİK; Erişim tarihi: 21.06.2024


Seracılığın Geleceği
Seracılık, tarımsal üretimin en dinamik ve hızla gelişen alanlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Gelecekte seracılığın, yenilikçi teknolojilerve sürdürülebilir çözümlerle daha verimli ve çevre dostu hale gelmesi beklenmektedir. Otomasyon ve yapay zeka tabanlı sistemler,seraların yönetiminde devrim yaratmaya devam etmektedir. Bu sistemler, bitkilerin ihtiyaç duyduğu ışık, su ve besin maddelerini optimum seviyede sağlayarak verimliliği artırıp kaynak kullanımını minimize etmektedir. Ayrıca, IoT (Nesnelerin İnterneti) sensörleri ve akıllı analiz araçları,çiftçilere gerçek zamanlı veri sağlayarak,ürün kalitesini ve miktarını maksimize etmelerine olanak tanımaktadır.Yenilenebilir enerji kaynakları, özellikle güneş panelleri ve rüzgar türbinleri, seraların enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılmaktadır. Ayrıca,yağmur suyu toplama sistemleri ve kapalı devre sulama yöntemleri,su kaynaklarının etkin kullanımını sağlayarak su tasarrufu sağlamaktadır.Biyolojik zararlılarla mücadele yöntemleri de kimyasal pestisit kullanımını azaltarak çevreye daha az zarar veren alternatif çözümler sunup; bu yenilikçi yaklaşımlar sayesinde hem çevre dostu olacak hem de artan dünya nüfusunun gıda ihtiyacını karşılamada önemli bir rol üstlenmektedir.



 

Seracılıkta Öne Çıkan İller

Türkiye içinde seracılık alanı dağılımı, yıllık ortalama sıcaklık dağılımıyla büyük oranda paralellik göstermektedir. Ülkemizde seracılık iklim koşullarının en elverişli (jeotermal seracılık yapılan iller hariç)yoğunlaştığı yerler güney illeridir.Son yıllarda alternatif enerji kaynaklarından jeotermal enerjinin kullanılması ile seracılık iç bölgelerde de gelişme göstermeye başlamıştır. Denizli, Aydın, Manisa, İzmir, Kütahya, Afyon, Balıkesir ve Urfa illeri, jeotermal seracılığın yaygın olduğu illerimizdir.
Ülkemizde sera işletmeciliğini kısıtlayan en büyük etmen, sera içindeki bitki gelişimi için gerekli sıcaklığı sağlamak amacıyla kullanılan yakıt, ısıtma sistemi ve bakım giderleridir. Bu nedenle,sera işletmeciliği Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz bölgeleri ile uygun mikro-kliması olan yörelerde kurulmaktadır. İlk yıllarda yavaş gelişmesine rağmen büyük tüketim merkezlerine kolay ve çabuk ulaşımın sağlanması ve örtü materyali olarak plastiğin kullanılması ile hızlanan örtü altı üretimi, geçmiş yıllara göre daha da gelişmiştir.
Diğer illerde seracılığın gelişememesinin en büyük nedeni ise, kış aylarındaki sıcaklıkların güney illere göre daha düşük olmasıdır.Türkiye, dünya üzerinde seracılık açısından uygun bir konumdadır.Birçok ülkede olmayan iklim avantajı bulunmaktadır. Halen gelişmekte olan seracılık da bunun göstergesidir.
Seracılığa elverişli olan bölgelerde, ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde güneş enerjisinin pasif sistemlerle kullanılarak kısa dönemde daha ekonomik ve pratik seralarda ürün yetiştirilmesi planlanırsa, hormon kullanmaya gerek kalmadan ve uygun yeterli ilaçlama ile turfanda ürün elde edilmesi mümkündür.
Bugün örtü altı yetiştiriciliği dediğimiz seracılık, ekim-temmuz ayları arasındaki dönemde 8 aylık sebze ihtiyacını karşılayan, bir kısmını ihraç eden ve yüzbinlerce kişinin de geçimini sağlayan bir sektör haline gelmiştir. Ülkemiz seracılığı Marmara, Ege ve Akdeniz kıyı şeridinde dağılma ve gelişme göstermektedir. Bu dağılım içeresinde yer yer yoğun üretim alanları doğmuştur. En kuzeyde Yalova çevresindeki mikro-klimada görülen seracılık, batıda İzmir ve Muğla çevresinde,güneyde Antalya ve Mersin dolaylarında yoğunlaşmakta ve oradan Hatay’a uzanmaktadır.

Jeotermal Seracılık

Seracılıkta kritik olan unsur, istenen sıcaklık koşullarının sağlanmasıdır.İklim şartları bu sıcaklığı karşılamadığında, üretimin aksamaması için ısıtma gereklidir; bu durum da maliyetleri artırır. Özellikle jeotermal enerji kullanımı, bu zorluğun üstesinden gelmede önemli bir avantaj sağlamaktadır.Jeotermal enerjinin tarımsal üretim alanlarında kullanılması, bitkinin ihtiyaç duyduğu sıcaklığı sağlayarak, üretimin kesintiye uğramadan yılın her döneminde yapılabilmesine imkan tanımaktadır. Bu nedenle jeotermal kaynaklar, diğer kullanım alanlarına ve sağladığı faydalara ilaveten tarımsal üretim açısından büyük önem arz etmektedir.

Seraların jeotermal ile ısıtılmasının getirdiği avantajlar;
•  Bitkinin ihtiyaç duyduğu sıcaklığı sağlayacak yeterli bir ısıtma, verimi %50-60 oranında artırabilmektedir.
•  Sera atmosferine jeotermal karbondioksitin verilmesi, verimi %40 artırmaktadır.
• Sera içi sıcaklık döllenme için gereken sıcaklığın üstünde olmakta bu da verimi artırmaktadır. Bu sayede gerekli havalandırma yapılabilmekte ve sera içi rutubet yükselmemekte ve bundan kaynaklanabilecek hastalıklar oluşmamaktadır.
•  İdeal iç sıcaklık nedeniyle, hormonsuz üretim mümkün olmaktadır.
• Jeotermal enerji, hem düşük karbondioksit emisyon oranı ile hava kirliliği yaratmaması hem de yenilenebilir olması nedeniyle alternatif bir enerji kaynağıdır. Güneş ve rüzgar gibi diğer yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılaştırıldığında, jeotermal enerjinin kesintisiz sağlanabilmesi avantaj sunmaktadır.

Seracılığın Avantajları, Sektör Sorunları ve Çözüm Önerileri Avantajlar:
• Az ekim alanından yüksek verim alınması,
• Sebze ve meyvelerin pazarda sürekli ya da daha uzun bulunması,
• Hem halkın geçimine hem de ihracat yoluyla milli ekonomiye katkıda bulunması,
• Seracılıkta ilgili cam, demir, plastik, vb. sanayilerin satış imkanlarının artması,
• İşletmede devamlı çalışma olanağının sağlanması.

Sorunlar:
1.İklim Kontrol Zorlukları: Seraların içinde optimal iklim koşullarını sağlamak, özellikle farklı mevsimlerde ve dış hava koşullarında zorlayıcı olabilir. Sıcaklık, nem ve ışık seviyelerini kontrol etmek, bitki sağlığı ve verimliliği için kritiktir.
2.Yüksek Enerji Maliyetleri:Seralarda ideal iklim koşullarını sağlamak için kullanılan ısıtma, soğutma ve aydınlatma sistemleri yüksek enerji tüketimine neden olabilir. Bu durum, hem maliyetleri artırır hem de çevresel etkiyi olumsuz yönde etkiler.​
3.Su Yönetimi Sorunları:​ Su kaynaklarının etkin kullanımı, seracılığın sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşır. Yanlış sulama teknikleri,su israfına ve bitki hastalıklarına yol açabilir.
4.Zararlı ve Hastalık Yönetimi: Seralar, kapalı alanlar olmalarına rağmen zararlı böcekler ve bitki hastalıkları için ideal üreme ortamları olabilir. Kimyasal pestisitlerin aşırı kullanımı çevreye zarar verebilir ve insan sağlığını tehdit edebilir.

Çözüm Önerileri:
1.Gelişmiş İklim Kontrol Sistemleri: Akıllı sensörler ve otomasyon sistemleri, seraların içindeki iklim koşullarını sürekli olarak izleyip ayarlayabilir. Bu teknolojiler, sıcaklık, nem ve ışık seviyelerini optimize ederek bitki büyümesini en üst düzeye çıkarır ve enerji verimliliğini artırır.
2.Yenilenebilir Enerji Kullanımı:Seralarda güneş enerjisi panelleri ve rüzgar türbinleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, enerji maliyetlerini azaltabilir ve çevresel etkileri minimize edebilir. Enerji depolama sistemleri ile, seralar kendi enerji ihtiyaçlarını karşılayabilir hale gelebilir.
3.Kapalı Devre Sulama Sistemleri:​Yağmur suyu toplama sistemleri ve kapalı devre sulama teknikleri, su kullanımını optimize eder. Bu sistemler, su israfını önler ve bitkilerin ihtiyaç duyduğu su miktarını tam olarak sağlar.
4.Biyolojik Zararlı Yönetimi:​ Kimyasal pestisitlerin kullanımını azaltmak için biyolojik zararlı yönetim yöntemleri benimsenmelidir.Doğal düşmanlar ve biyolojik kontrol ajanları, zararlılarla mücadelede etkili çözümler sunar.
Bu çözüm önerileri, seracılığın verimliliğini artırırken, çevresel sürdürülebilirliği de destekler. Yenilikçi teknolojiler ve sürdürülebilir uygulamalarla, seracılığın geleceği daha parlak ve çevre dostu olacaktır.

"Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye İş Bankası A.Ş. herhangi bir surette sorumlu değildir."



Etiketler:
Çiftçilik