Yayınlanma Tarihi Logosu Yayınlanma Tarihi: 10.04.2020
Okuma Süresi Logosu Okuma Süresi: 4 dakika

​Sürdürülebilirlik kelimesi son dönemlerde hayatımıza girmiş bir kavram. Sürdürülebilir yaşam deyince de aklımızda farklı çağrışımların olması normaldir. Birçoğumuz yaşamımızdaki ufak nüansları fark etmiyoruz bile. Halbuki her gece telefonu şarja takmamız, araba ile ulaşım sağlamamız, ev atıklarımızı çöplere koymamız, yeni kıyafetler almamız gibi konular ekoloji ve tüketim kavramları ile doğrudan ilişkilidir. Günlük hayatta önemsemeden tükettiğimiz her şeyin aslında uzun vadede ekolojik geri dönüşleri olacaktır. Tam bu noktada sürdürülebilir yaşam da bizlere farkında olarak yaşamayı anlatan bir kavramdır.


2000’li yıllardan itibaren dünyada geri dönüşüm ve plastik atığı ciddi anlamda gündeme gelen konular oldu. Çünkü buzulların erimesi ve iklim değişikliği gibi gözümüzle net bir şekilde görebildiğimiz sorunlar boy göstermeye başladı. Devletler ve bireyler bu konunun önlenmesi için çalışmalara başladı. Ancak sorunun ne kadar büyük olduğunu anlamamız ve uzun vadeli çözümler sağlarsak üstesinden gelebileceğimizi anlamak çok da geç olmadı. Çünkü önlem almanın dengeyi geri getiremeyeceğini, asıl yapmamız gerekenin en baştan yaşam şeklimizi değiştirmemiz gerektiğini anladık. Bu süreçte sürdürülebilir yaşam kavramı olgunlaşmaya başladı.

Çoğu insana sürdürülebilirlik nedir diye sorsak muhtemelen hemen aklına “yeşil” veya “çevre” gibi imgeler gelir. Bu imgeler yanlış olmamakla birlikte aslında sürdürülebilir yaşam yalnızca ‘yeşil’ söyleminden çok daha fazlasıdır. Bu blog yazımızda İş Bankası olarak sizlerle sürdürülebilir yaşamın ne olduğunu, neden önemli olduğunu ve bunu sağlayabilmek için neler yapabileceğimizden bahsedeceğiz.

 sürdürülebilirlik

Sürdürülebilir Yaşam Nedir?


Sürdürülebilir yaşam bireylerin, işletmelerin ve devlet kurumlarının benimsemesi gereken yeni bir yaşam tarzıdır. Sanayi Devrimi sonrası başlayan makineleşme ve endüstrileşme tüketim ekonomisini doğurmakla kalmadı, aynı zamanda ekolojik işleyişin de dengesini bozdu. Aşırı tüketimin bir sonucu olarak yıkıcı değişiklikler de hayatımıza beraberinde geldi. 

Tüketim ekonomisini ve alışkanlıklarını düşündüğümüzde elimizdekileri yalnızca dönüştürerek bir yere varamayacağız.
“İhtiyacımız ve önceliklerimiz” olarak tanımlayabiliriz sürdürülebilir yaşam ekonomisinin temelini. 

Sürdürülebilir bir yaşam tarzı yeme, ulaşım, sosyalleşme, enerji kullanımı, atık imhası ve daha birçok konuyu içerisinde barındırır. Basitçe söylemek gerekirse; sürdürülebilir olmak gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden günümüzün ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bu, yapılan her şeyin en az etkiye, en az israfa sahip olduğu anlamına gelir. Sürdürülebilir yaşam yalnızca felsefi düşünme ile gerçekleşmez. İçkin olarak harekete geçmeyi ve aksiyon almayı da barındırır. Çünkü bugün tek bir bireyin çabası tüm sorunları çözemeyecek olsa da bireylerin birbirlerini etkileyerek sürdürülebilir yaşama geçmeleri kolektif ruhu besleyerek gerçek çözümleri doğuracaktır.

Neden Sürdürülebilir Yaşam Önemlidir?


Gelişmiş ülkelerin kaynaklara erişimi oldukça yüksek ve kolaydır. Dolayısıyla çevre üzerindeki etkileri de bir o kadar önemlidir. Çünkü Birleşmiş Milletler raporlarına göre dünyadaki nüfusun %20’si halihazırdaki dünya kaynaklarının %86’sını tüketmektedir. Nüfusun beşte biri kaynakların bu büyük çoğunluğunu kullanmaya devam ettiği sürece sürdürülebilir bir şekilde yaşayamayacağız. Bu sebeple önce sorunların farkına varmalı ve etki oluşturmak için başta kendimizi, yerel bölgemizi, çalıştığımız iş yerini ve sonra da ülkemizi değiştirmeliyiz. Bu inanın zor değil. Yeter ki siz inanın ve sürdürülebilir yaşamın ne kadar önemli olduğunu başka insanlara da yaşayarak anlatın.

Sürdürülebilirlik sadece çevresel bir sorun değildir; aynı zamanda ekonomiktir. Nüfusun beşte biri gezegenin çevresel kaynaklarının çoğuna erişmekle kalmıyor, aynı zamanda gezegenin eğitim ve sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere ekonomik kaynaklarının çoğuna erişilebiliyor. Yaşam standartları değişmedikçe, gelişmekte olan ülkelerin sakinleri yoksulluk ve yetersiz beslenme ile uğraşmaya devam ederken, nüfusları büyümeye devam edecektir. Sürdürülebilirlik, dünya çapında yoksulluğu azaltmanın cevabının bir parçası olabilir. Sürdürülebilirlik sadece enerji kullanımını ve emisyonu azaltmak anlamına gelmez; işlere erişimi arttırmak, sorumlu ticareti teşvik etmek ve yoksulluk oranlarını azaltmak anlamına gelir.

 sürdürülebilirlik

Artan Tüketim Oranları ve Değişen Dünya


Nüfus yoğunluğu BM raporlarına göre son 50 yılda %250'den fazla artmıştır. Küresel nüfus arttıkça, enerji ve diğer kaynaklara olan talep de artmaktadır. Ne yazık ki mevcut tüketim oranları bu talebi karşılamak için yeterli olmayacaktır. 
Artan kaynak kullanımımızın etkileri bizim için hemen fark edilmeyebilse de endişe verici yollarla etkili olmaya başladılar. Sürdürülebilir olmayan kaynakların kullanımı zaten iklim değişikliğine, zehirli atıklara, hava kirliliğine ve su kıtlığına yol açmıştır. Artan nüfusu ve artan kaynak talebini sürdürmek için bu etkiyi tersine çevirmemiz en önemli ve birincil amaçlarımızdan biri olmalıdır.

Sürdürülebilir Yaşama Geçmek İçin Küçük İpuçları


Tüketimin ve atık oluşturmanın bir sıradanlık olduğu bu dünyada sürdürülebilir yaşam kulağa biraz ütopik gelebilir. Ama inanın zor değil! Sizlere vereceğimiz birkaç ipucu iyi alışkanlıklar kazanmanıza ve olumlu davranış değişiklikleri geliştirmenize yardımcı olabilir. Yaşam tarzı değişiklikleri yaparak paradan tasarruf edebilir, daha organik yaşayabilir ve daha sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olabilirsiniz. İşte daha sürdürülebilir bir yaşam tarzı oluşturmak için ipuçları:

1- Fosil yakıt kullanımını azaltın


Doğalgaz ısınması gibi sistemler yerine uygun olacak şekilde güneş paneli veya rüzgâr enerjisinden yararlanabilmenin yollarını araştırın. İçinde bulunduğumuz bu süreçte araç ve toplu taşıma kullanımı minimum seviyeye indi. Koronavirüs salgını atladıldıktan sonraki dönemde de araç kullanımınızı minimumda tutmanızı ve mümkün olduğunca yürümeyi ya da toplu taşımayı tercih etmenizi tavsiye ederiz.

2-Su tasarrufu sağlayın


Duş alırken veya lavaboyu kullanırken ne yazık ki çok fazla su israfı meydana gelebiliyor. Su hayattır. Suya sahip olan hayata da sahip olur. Bu ilkeyi benimseyebilir ve su tüketimine her daim dikkat edebilirsiniz.

3-Atıkları Ortadan Kaldırın


Mümkün oldukça tüm atıklarınızı geri dönüştürün. Alternatif veya yeniden kullanılabilir bileşenlere sahip tüm farklı öğeleri düşünün: şarj edilebilir piller, çakmaklar, ayakkabılar, su şişeleri, alışveriş çantaları, dolma kalemler… Alışveriş yaparken, daha az ambalaj kullanmak için toplu olarak satın almayı düşünün ve yanınızda alışveriş çantanızı götürün. 

4-Bir Termos Satın Alın


Gün içerisinde sık sık bir şeyler mi içiyorsunuz? Fazladan bardak kirletip sonrasında onun temizlenmesi için israf yapmaktansa kendinize bir termos edinin. Unutmayın, değişim basitten başlar!

"Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. B​u nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye İş Bankası A.Ş. herhangi bir surette sorumlu değildir."​​​​​​​​​