BİREYSEL
BANKACILIK
TİCARİ
BANKACILIK
BANKAMIZI
TANIYIN
BİREYSEL BANKACILIK
Krediler
Kartlar
Mevduat ve Yatırım
Dijital Bankacılık
Sigorta ve Emeklilik
Ödemeler ve Para Transferi
Ayrıcalıklı Hizmetler
Özel Bankacılık
Ticari Krediler
Ticari Kartlar
Dış Ticaret
POS / ÖKC
KOBİ Bankacılığı
Tarım Bankacılığı
İşinize Özel
Dijital Bankacılık
Mevduat ve Yatırım

Arkeoloji Alanındaki Katkılar

Ülkemizin kültür mirasının korunmasına katkı sağlıyoruz.​

Arkeoloji Alanındaki Katkılar

Zeugma Muzalar Evi

Patara

Teos

Nysa

Kaman – Kalehöyük

Stratonikeia

Gaziantep'in Nizip ilçesinde Birecik Baraj Gölü kıyısında bulunan Zeugma Antik Kenti’nde 1987 yılında başlatılan kazılar bünyesinde “Muzalar (Esin Perileri) Evi” adında bir yapı tespit edildi. Dönemin zengin ve kültürlü bir ailesine ait olduğu düşünülen çok iyi korunmuş bu evdeki 9 fresk; yazarlar, şairler, müzisyenler, tarihçiler ve filozoflar için resmedilen ilham perilerini simgeliyor.
 
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Kutalmış Görkay’ın kazı başkanı olarak yürüttüğü çalışmalar neticesinde, Muzalar Evi’nde 5 mozaik bulundu. Gün yüzüne çıkarılan bu mozaiklerde; evin ana girişine yakın, bir yemek odasında Muzalar, evin misafir salonunda mitolojide ideal kadın olarak bilinen ve antik dönemde Heroine olarak da adlandırılan dört kadın, avlu sundurmasında iki mitolojik kadın kahraman ve avluda ise zengin deniz canlıları arasında deniz tanrısı ve tanrıçaları Okeanos ve Thetis’in figürleri yer alıyor.
 
Kazı Başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay tarafından kaleme alınan “Geçmişten Günümüze Bir Geçit: Zeugma” başlıklı kitap 2015 yılında, Görkay’ın editörlüğünde hazırlanan “Zeugma: İki Dünya Arasında” başlıklı kitap Türkçe ve İngilizce olmak üzere 2020 yılında Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basıldı.

2012 yılından bu yana Bankamız desteğiyle sürdürülen Muzalar Evi kazısı 2019 yılında tamamlandı.

Ülkemizin önemli ören yerleri arasında yer alan Patara Antik Kenti’nde kazılar 1988 yılında başlatıldı. Kazı çalışmaları için Bakanlar Kurulu kararıyla 1988-2008 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü öğretim görevlilerinden Prof. Dr. Fahri Işık kazı başkanı olarak görevlendirildi, 2009 yılından itibaren başkanlık görevini Prof. Dr. Havva İşkan Işık üstlendi.
 
Kazı çalışmalarıyla alanda 2 km uzunluğunda bir antik liman için düzenleme yapılması ve limanın ülkemiz kültür-turizm hayatına kazandırılması planlanıyor. Bunun yanı sıra deniz fenerinin kule kısmının onarılması, Dünya Anıtlar Fonu (World Monument Fund) tarafından “tehlike altındaki çok değerli yapılar” listesine alınan Korinth Tapınağı’nın restorasyonu, antik tiyatronun onarılması, küçük hamam yapısının restore edilerek müze haline getirilmesi ve limanda bulunan hamamın onarılması hedefleniyor. 10 km²'lik bir alanı kapsayan kazı alanı içerisinde dünyanın en eski deniz feneri olduğu bilinen ve Piri Reis’in yazıtlarında bahsi geçen “Patara Deniz Feneri” ve “Yol Kılavuz Anıtı” (Milliarium Lyciae) gibi eserlerin yanı sıra 1905 yılına ait ilk Osmanlı Telsiz İstasyonu olma özelliğine sahip bir külliye de bulunuyor.
 
2016 yılında Bankamız ve iştiraklerimiz Şişecam ve TSKB ile birlikte Patara Antik Kenti’nde sürdürülen kazı çalışmalarına 5 yıl süreyle katkı sağlanmasına karar verildi.

Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık tarafından hazırlanan “Patara Kent Liman Kült” başlıklı kitap 2019 yılında Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde Kültür Yayınlarımız tarafından basıldı.  “Kumlar Saklı Hazine: Patara” belgeseli ise 2020 yılında yayınlandı.

Ayrıca Patara Antik Kenti, Cumhurbaşkanlığı tarafından 2020 yılının turizm teması olarak ilan edildi. Patara Yılı vesilesiyle ören yerinde başta tiyatro yapısı olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından önemli restorasyon yatırımları yapıldı.

Ionia Bölgesi’nin 12 kentinden biri olan antik liman kenti Teos, İzmir’in Seferihisar İlçesi Sığacık Mahallesi’nde küçük bir yarımadanın kıstağında kurulmuş ve gelişmiş.
 
Teos’ta Türk bilim insanlarının kazı ve araştırmaları ancak 1960’lı yıllarda gerçekleşti. 1962 ile 1967 yılları arasında, Ankara Üniversitesi’nden Yusuf Boysal ile Baki Öğün, Dionysos Tapınağı, Helenistik Sur, Agora ve Bouleuterion gibi yapıların yanı sıra Akropolis, Tiyatro ve Nekropolis’te de kazı ve araştırmalar yaptı. 1980-1992 yıllarında mimar Duran Mustafa Uz tarafından, hem Dionysos Tapınağı’nda hem de Akropolis’teki tapınakta sınırlı sondaj çalışmaları yapıldı ve “Teos’taki Dionysos Tapınağı” isimli doktora tezini hazırlandı. 1993-1996’da Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Numan Tuna, kentte kısa süreli yüzey araştırmaları gerçekleştirdi.
 
2010 yılında yeniden başlayan kazı, araştırma, koruma ve onarım çalışmaları,  Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Musa Kadıoğlu başkanlığında devam ediyor.
 
2018 yılından bu yana 5 yıl süreyle Bankamız desteği ile sürdürülecek arkeolojik kazılarla, Teos’un en önemli yapılarından biri olan ve Helenistik dönem kent surunun içerisinde bulunan Dionysos Tapınağı’nın tamamen gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor.

Antik Karia bölgesinde Helenistik devirde, MÖ 3. yüzyılın ilk yarısında Seleukos’un oğlu 1. Anthiochos Soter tarafından kurulan ve günümüzde Aydın / Sultanhisar'da bulunan Nysa; Büyük Menderes nehrinin kuzeyinde, nehrin oluşturduğu bereketli havzada, Aydın Dağları’nın güney eteğinde korunaklı yamaçta yer alıyor. Geç Helenistik Dönemden itibaren var olan ana ticaret yolu güzergâhı üzerinde bulunan Nysa, özellikle Roma döneminde gelişmiş bir kent haline gelmiş. Eğitimini Nysa’da tamamlayan ünlü coğrafyacı Strabon (MÖ 64 – MS 21) ve Bizanslı tarihçi Stephanos’un (MS 6. yüzyıl) anlattıklarından kuruluşu hakkında bilgi edinilen Nysa’nın, ilk olarak Athymbra ismiyle kurulduğu biliniyor.  

Antik dönem kaynaklarında önemli bir eğitim ve kültür kenti olduğu aktarılan Nysa’da, eğitim amaçlı kullanılan Gymnasium ile Anadolu’nun iyi korunan örneklerinden biri olan Kütüphane dikkat çeken yapılar arasında. Kentin topografyaya uyumlu bir şekilde sel sularının açtığı vadiye inşa edilmiş yapıları, tiyatrosu, stadionu, tüneli ve 3 köprüsü Roma mimari ve mühendisliğinin en güzel örnekleri arasında yer alıyor. Antik kentte açığa çıkarılan yapıların çoğunluğu, Roma ve Geç Roma - Bizans Dönemi'ne aittir. Strabon'un da sözünü ettiği yapılardan olan batı yakadaki Gymnasium, Tiyatro ve Stadion ile doğu yakadaki Agora ve Gerontikon’un (Yaşlılar Meclisi) Geç Helenistik – Erken Roma Dönemi orijinli yapılar olduğu tahmin ediliyor.

Bankamızca, 2019 yılından bu yana Nysa’da sürdürülen kazı çalışmalarına da destek veriliyor. Kazı çalışmalarında, Nysa Antik Kenti’nin ana caddesi olan Sütunlu Cadde’nin doğu kesimi ortaya çıkarılması hedefleniyor.

2020 yılında Sütunlu Cadde kazılarında anıtsal bir çeşme bulundu.

Kırşehir / Kaman'da bulunan Kalehöyük’teki kazılar, Altes Prens Takahito Mikasa tarafından 1978 yılında Tokyo’da kurulan Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü (JIAA, Japanese Institute of Anatolian Archeology)  tarafından 1985’de başlatıldı. 280 metre çapında, 16 metre yüksekliğinde tipik Anadolu höyüğünde sürdürülen kazılar, 40 yılı aşkın süredir Türkiye’de yaşayan Dr. Sachihiro Omura başkanlığında yürütülüyor. 4 bin yıllık geçmişe sahip Kalehöyük’te bugüne kadar tarihi MÖ 2300’e kadar giden, Osmanlılardan Eski Tunç Çağı’na uzanan 4 ayrı kültür katmanına ait 2 binin üzerinde eser gün yüzüne çıkarıldı. Kazılardan çıkan eserler, Kalehöyük’teki Japon Bahçesi içinde yer alan Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Anadolu’nun merkezinde tarihi İpekyolu üzerindeki bölgede bundan sonra yapılacak kazı çalışmalarında Kalkolitik ve Neolitik çağlara dair katmanların açığa çıkarılması bekleniyor.
 
1985 yılında Kalehöyük’te başlattığı kazı çalışmalarını, 2009 yılından itibaren Yassıhöyük ve Büklükale’ye de taşıyan Enstitü, çok yönlü bilimsel çalışmaları ile Anadolu kronolojisini yeniden ele alıyor. Kazı çalışmalarına dâhil edilen Yassıhöyük’te tespit edilen kerpiç binanın, büyük bir yapının bir kısmı olduğu ve Asur Ticaret Kolonileri Çağı’na ait bulunduğu kanıtlanmış olup, Büklükale’deki buluntular ise Hitit İmparatorluk dönemine tarihlendi.​
 
Bankamız kazı çalışmalarında ortaya çıkan arkeolojik buluntuların zarar görmeden hızlı ve kolayca incelenmesi amacıyla daha önce özel nitelikli bir X-ray cihazı temin edilmesi için katkı sağladığı Enstitü ile yeni bir işbirliğine giderek, 2019 yılında, kazılarda çıkarılan seramik parçaları saklamak üzere kullanılan deponun yenilenmesine de destek oldu.
 ​​

Karia bölgesinin iç kesimindeki kentler arasında yer alan ve denizle iç bölgelerin bağlantısını sağlayan geçiş yolu üzerindeki önemli bir yerleşim yeri olan Stratonikeia Antik Kenti aynı anda 2.200 yıllık tarih farkının yaşatıldığı nadir tarihi yerleşimlerden biri. Kentte Antik Dönemin yanı sıra Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi yapıları bulunuyor.

Helenistik Dönem öncesinde Karialılar'ın toplandığı yer olarak bilinen Stratonikeia Antik Kenti; Antik Dönem kalıntılarında, Osmanlı Dönemi'ne ait taş döşeli tarihi sokaklarda zaman tünelindeymiş gibi dolaşılabilen, Erken Cumhuriyet Dönemi köy kahvelerinde molaların verilebildiği tek kent olma özelliğini taşıyor. Stratonikeia'daki en eski buluntular, MÖ 3. bine kadar giderken, yazılı bilgiler ve yerleşimle ilgili buluntular ise MÖ 2. bin sonlarında ortaya çıkıyor.

Antik kentteki Tapınak-2'de Bankamızın desteği ile kazı çalışmaları Stratonikeia Antik Kenti ve Lagina Kutsal Alanı Kazı Başkanı Dr. Bilal Söğüt tarafından yürütülüyor. Kazı, belgeleme, koruma ve onarım projesiyle gerçekleştirilen çalışmayla bilimsel kazı, belgeleme, koruma ve onarım çalışmalarına destek olunması amaçlanıyor. ​


X Kapat